Çocuk Eğitimine Ne Zaman Başlanmalı?
Çocuk eğitimi konusunda yapılan çalışmalar arttıkça eğitim tarihi daha
öne alınmaktadır. Bu sebeple bizlerde eğitimin okulda, okulöncesi dönemde, aile
de başladığını kabul etmekle birlikte asıl eğitime uygun bir ortamın hazırlanması
amacıyla bilinç altı beslenme olarak da ifade edebileceğimiz hamilelik sürecine
kadar gitmeyi düşünüyoruz. Dolayısıyla eğitim anne karnında başlamaktadır. Anne
karnında yani doğumdan önceki süreçte, annenin ruh hali çocuğun kişiliğini
etkilemektedir. Eğitim denince de sadece okuma yazma etkinlikleri değil,
sağlıklı bir kişilik gelişim programı anlaşıldığından çocuğun doğum öncesi
sürecinin de bu eğitim sürecine dahil edilmesi gerektiği kanaatini taşıyoruz. Beyin
gelişimi, organların gelişimi sürecinde çocuğun bilinç altı beslenmesine
özellikle dikkat etmekte fayda bulunmaktadır.
Bir anne, çocuğunun içine kapanık, sessiz, tedirgin bir yapıda olduğunu,
bu konuda ne yapması gerektiğini sormuştu. Yaptığımız görüşmelerde annenin
hamilelik sürecinde 17 ağustos depremini yaşadığını öğrenmiş olduk. Annenin
deprem anındaki tedirginlik ve kaygı durumu karnındaki çocuğun da kişiliği
etkilemişti.
Farklı bir anne, çocuğunun ders çalışmayı çok sevdiğini, artık çocuğa
materyal yetiştiremediklerini, uzun süre bu şekilde ders çalışma isteği
olmasından dolayı kaygılandıklarını ifade etmişlerdi. Yaptığımız görüşmelerde
annenin hamilelik sürecinde öğretmenlik seçme sınavlarına sıkı bir program ile
hazırlandığını, kitaplar ile oturup kalktığını öğrendiğimizde, çocuğun bu
şekilde davranmasının sebeplerini öğrenmiş olduk. Buradan hareketle, çocuğun
eğitimi için annenin hamilelik sürecini çok iyi yönetmesi gereklidir. Babanın
da bu konuda anneye destek olması bir zorunluluktur. Annenin moral seviyesini
iyi tutması, gergin ortamlardan, ruhsal yapısını ciddi tahrip edecek
çalışmalardan kesinlikle korunmalıdır. Yine savaş döneminde hamile olan
annelerin çocuklarının ne yazık ki psikolojik problemleri daha fazla
olmaktadır. Anne adaylarının kendilerini rahatlatmaları, havadar, oksijeni bol
ortamlarda, kalp ve ruh dünyalarını besleyecek etkinlikler gerçekleştirmelerini
tavsiye etmekteyiz. Bunun üzerine çocuğun doğumu ile de bu çalışmalara devam
edilmelidir. Doğum öncesi annenin moral seviyesi, hormonal yapısı, çocuğun
gelişimini doğrudan etkilediği gibi, doğum sonrası da duygusal bağlar, pozitif
iletişim yöntem ve teknikleri de çocuğun gelişimini etkilemektedir. Annelere
gevşeme teknikleri, doğru nefes egzersizleri, duygu kontrolü, sağlıklı
iletişim, bilinçli beslenme konularında kendilerini yetiştirmelerini de
önermekte fayda vardır. Bu çerçevede eğitime, doğum öncesi süreçten
başlanılmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder