ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİNDE EMPATİ
Bir çok aile içi problemin kaynağı iletişim eksikliğidir.
Diğer yandan toplumda sosyal çevresi ile barışık olamayan, içine kapanık,
asosyal kişilerin de en önemli problemi iletişim eksikliğidir. İletişimin
sağlıklı olması, kişinin kendisi ile barışık olduğunun göstergesidir.
Aile içerisinde de iletişimi sağlıklı kurabilen bireyler
daha mutludur. İletişimin sağlıklı olması ne demektir? Bu sorunun cevabı
aslında empati yeteneğinde gizlidir. Empati kurabilen ve empati ile
karşısındaki her kim ise yaklaşmasını bilenler iletişimin önemli bir bölümünü
başarmışlardır. Empati yeteneğinden yoksun iletişimlere ise iletişim demek ne
yazık ki mümkün değildir.
Empati yeteneği ise tamamen
gayretle elde edilebilecek bir
durumdur. Doğuştan gelen bir yetenek değildir. Kişinin gayretleri ile empati
yeteneği geliştirilebilir.
Peki empati ne demektir? Empati, karşıdaki kişinin yerine
koyabilmektir kendini. Onun penceresinden bakmaya çalışmaktır. İşte bunu
başarabilen kişiler arasında herhangi bir iletişim problemi kalmaz. Bu bakış açısı
ile birçok psikolojik ve sosyal problemlerde çözülmüş olur.
Mesela, karşımızdaki birey, bir ifade kullandı ve biz de bu
ifadenin karşılığı olarak bir tepki vermemiz gerekiyor. Bu durumda karşımızdaki
kişinin nasıl bir ruh halinde olduğunu anlayabilmemiz ve ona göre pozisyon
almamız gereklidir. Burada da onun penceresinden olay ve durumları
değerlendirip o çerçevede kendimizi ifade etmemiz gerekecektir. Bu an da bir
çok olası iletişim problemi de önlenecektir.
Empati yeteneğinin ilk şartı iyi niyettir. İletişimde
taraflar iyi niyetli olduğunda empati daha rahat kullanılabilir. İyi niyetten
yoksun görüşmelerde ise ne yazık ki
empati çok da işe yaramayabilecektir.
Evde, işte, sokakta, trafikte, pazarda, markette, otobüste,
durakta, lokantada vs hayatın bütün aşamalarında empatiyi kullanmak
gerekmektedir. Özellikle çocukla iletişimde empati yeteneğinin kullanılması
büyük bir gelişimi sağlayacaktır.
Empati, hayatın bütün döneminde kullanabileceğimiz etkili
bir tekniktir. Bu tekniği bir çok başarılı insan kullanmıştır. Kişiliğin
gelişiminde önemli derecede rol oynayan anne baba tutumları da empati
yeteneğinin gelişmesine etkide bulunmaktadır. Anne babaların baskıcı ve
otoriter tutumları çocukların kişiliğini olumsuz etkilemekte ve çocuklarda
empati yeteneğinden yoksun kalabilmektedir.
Empati yeteneği güçlü kişilerin genellikle toplumda belirli
bir olgunluğa sahip kişiler olduğunu da gözlemlemek mümkündür. Karşısındaki
kişinin duygu durumlarının anlaşılması empati ile mümkün olmaktadır. Duygunun
anlaşılması ve ona göre iletişimin şekillendirilmesi empatinin en önemli
görevidir. Duyguların anlaşılamaması durumunda empati gerçekleşmez.
Duyguların anlaşılması ve karşılıklı paylaşılması sonucu
kalıcı dostluklar ve ilelebet sürecek ilişkiler meydana gelir. Sosyal bir
varlık olan insanoğlunun da kendisi ve çevresi ile barışık, olay ve durumlara
pozitif bir bakışı ile bakabilmesi için bu eşsiz tekniği kullanabilmesi kaçınılmazdır.
Aksi durumda insanoğlu yalnızlaşır ve hayatında mutlu bir birey olamaz.
Bu yeteneğin çocukluktan itibaren gelişmesi için anne
babaların üzerine büyük sorumluluk düşmektedir. Demokratik tutuma sahip anne
babaların çocuklarında da empati yeteneği gelişmiş seviye de olacaktır. Empati
ile karşımızdaki kişiye “seni anlıyorum, sen benim için değerlisin, varlığından
haberdarım” mesajı verilmektedir. Bu yaklaşım ilişkilerde ve iletişimlerde
hayati öneme sahip mesajlardır. Bu sebeble bütün bir toplum olarak empati
yeteneğini geliştirmeye ekmek ve su kadar ihtiyacımız vardır. Ancak bu yetenek
ile birlik ve beraberlik şuuru kazanılacaktır.
Gerek bireyin iç dünyasında, gerek aile hayatında gerekse de
toplumsal yaşamda önemli bir boşluk empati yeteneğinin kullanılması ile
doldurulacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder