POZİTİF AİLE ÇOCUK

Çocukların gelişiminde oyunların büyük bir rolü vardır. Özellikle çocukların psikososyal gelişiminde oyunların oyunların katkısı çok fazladır. Çocuklar, oyun aracılığı ile kendilerini, duygularını ifade ederler. Oyun ile çocuk, kendince geliştirdiği hayal dünyasında yolculuklara çıkar. Oyun aracılığı ile karakter gelişimini şekillendirir. Oyun, çocuğun kendisine özgüvenini geliştirir. Sosyal gelişimde, arkadaşları ile paylaşmayı, işbirliğini, karşılıklı iletişim ve etkileşimi başarılı şekilde kullanmayı öğrenir. Çocuk, oyun ile enerjisini atar, negatif enerjisini boşaltır. Kaybetmeyi, kazanmayı öğrenir. Oyunlar aracılığı ile çocukların değerleri öğrenmesi, olumlu ve güzel davranışlar sergilemesi sağlanır. Çocuklar, özellikle anne ve babaları ile oynadıkları oyunları unutamamaktadırlar. Oyun aracılığı ile çocuk ebeveyni ile kaliteli zaman geçirmektedir. Diğer yandan çocuk ile oyun oynamak, çocuğun ruh dünyasında olumlu izler bırakmaktadır. Kendisi ile oyun oynanan çocuk, v...

Günümüzde yapılan araştırmalarla yeni bir zeka keşfedildi. Yıllarca sadece intelligence quotient (IQ) biliniyordu.Bu da zeka katsayısı olarak ifade edilebilen bir tanımlamaydı. Zeka katsayısı yüksek olan kişiler başarılı olarak kabul ediliyordu. Son araştırmalar ise başarıda IQ’nun etkisinin çok fazla olmadığını gösterdi. Yani yüksek IQ başarıyı getirmiyordu. Başarının yanında yüksek IQ demek prestij ve mutlu bir hayat demek değildi. Ancak toplum olarak ne yazık ki hala IQ ‘yu ön planda tuttuğumuzu gözlemleyebiliyoruz. Herhangi bir eleme işleminde IQ ön planda kaldığı için sosyal ve duygusal yetenekler ikincil önem arzetmektedir. Oysa son araştırmalarla yeni bir zekanın var olduğu anlaşıldı. Bunun adı da duygusal zeka ( EQ ( Emotional Quotient ) . Duygusal zeka, kişinin kendi duygularını tanıması, heyecanlarını, öfkelerini, korkularını, sevinçlerini tanıması, öğrenmesi, aynı zamanda karşısındaki kişilerin de duygularını tanıması ve bu duyguları kontrol edebilme yeteneği olarak ...

       Son birkaç yılda okul öncesi eğitim konusunda ülkemiz önemli bir hamle gerçekleştirdi ve okul öncesi eğitim geçtiğimiz yıllara göre oldukça ön plana çıktı. Bu ön plana çıkışta okul öncesi eğitimin öneminin kavranmasının yanında toplumumuzda karşı konulamaz değişim ve dönüşümün de elbette etkisi oldu. Mesela, kadının da iş hayatına katılması ile çocuklar için alternatifler oluşturulmaya başlandı. Bu süreçte asıl amaçlanan çocuğun bakımı idi. Okul öncesi dönem olarak da ifade ettiğimiz 0-6 yaş arası dönemde çocukların biyopsikososyal açıdan gösterdikleri gelişim gerçekten inanılacak gibi değildir. Okul öncesi eğitim konusunda özellikle kreş dönemi dediğimiz dönemde kreş ve gündüz bakım evleri, bir okul öncesi eğitim merkezi olmaktan ziyade bir bakım merkezi olarak algılanmaktadır. Okul öncesi dönem her ne kadar bakım odaklı algılansa da eğitimin ve kişilik gelişiminin en önemli dönemidir. Bu dönemin ne kadar önemli olduğunu anlamak için ço...

Çocuğa kıyafet seçerken bazı ailelerin çok dikkatsiz davrandığını gözlemliyoruz. Bazı ailelerde çocuklarına kıyafet seçerken aşırı şekilde titiz davranıyorlar. Elbette çocuğun rahat edebileceği, rahatça oyun oynayabileceği, koruyucu, herhangi bir yan tesiri olmayan malzemelerden üretilmiş, vücut ısısını dengede tutabilecek, şık kıyafetler tercih etmekte de fayda vardır. Bizim dönemimiz ise bir büyüğümüzün kıyafetleri ile büyüdük, bir küçüğümüz de bizim kıyafetlerimiz ile büyüdüler. Bu durumdan da herhangi bir rahatsızlık duymadık. Şimdiki zamanda anne babalar çocukları ile yeterli ve nitelikli zaman geliştiremediklerinden çocuklarını ve kendilerini en kaliteli, en pahalı kıyafetler giydirerek tatmin etmektedirler. Elbette çocuğa herhangi bir zarar verici yan etkisi olmayan kıyafetler tercih edilmeli ama bu konuda da itidalli olunmalıdır. Çocukların geleceklerinde anne baba sevgi ve ilgisine daha çok ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır. Pahalı kıyafetler ile çocuğun kişilik gelişimi ta...

Çocuklarımıza isim konusu zaman zaman aile içerisinde tartışma konusu olabilmektedir. Eski zamanlarda çocukların isimlerini dedelerimiz belirlerdi. Dedelerimiz, geleneksel aile yapımızın devam ettiği süreçlerde daha etkiliydi. Çekirdek aile modeline geçiş ile birlikte çocuğun isimlerini anne babalar belirlemeye başladı. Anne babaların ortak aldığı kararlar çocuklar ve ailenin selameti açısından daha önemlidir. İsim konusunda genellikle ülkemizde yaygın olan isimler bellidir. Bu çerçevede belirlenecek herhangi bir kriter var mıdır? Elbette bu konu da belirli kriterler bulunmaktadır. Çünkü isim, kişiliğin oluşmasında önemli derecede etkilidir. Çocuklar, ömürleri boyunca daima o sözcük ile çağrılacaktır. Böylelikle çocuk daima o sözcüğü duyacaktır. Bu sebeple çocuğun bir ömür boyu güzel bir sözcükle çağrılması, o sözcüğü duyduğunda kendisini mutlu hissetmesi, sosyal çevresinde var olma ve değer görme açısından ismiyle yaşayacaktır. Bu açıdan anne babalar çocuklarına isim belirlerken her...

Çocuklar, özellikle bebeklik döneminde çevrelerinde olup biteni gözlemlerler. Bu dönemde çocukların hisleri çok güçlüdür. Aile içerisinde oluşan olumsuzluklar, gerginlikler, çatışmalar, şiddet vs durumlar çocuklar tarafından anında hissedilir. Çocuklar bu konuda o an tepki vermemiş gibi görünseler de ruh dünyaları itibariyle travma durumları yaşarlar. Bu sebeple anne babalar, kardeşler, çocuğun yanında iletişimlerine çok dikkat etmelidirler. Çocukların olumsuz etkilenebileceği şekilde davranışlar sergilememelidirler. Özellikle çocukların yanında şiddet içerikli, çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyecek tv programlarından, şiddet içerikli oyunlardan, gelenek ve göreneklerimizle, toplumsal değer yargılarımıza muhalif içerikli yayınlardan çocuklarımızı korumaya gayret etmemizde fayda vardır. Diğer yandan ev içerisinde çocuğun gelişimini olumsuz etkileyecek, kesici, yaralayıcı, çocuğun sağlık ve güvenliği riske eden eşyalardan da çocuğu korumak gereklidir. Bu konuda da anne babalar...